Nisan 2008 PARİS GEZİM

19 Nisan 2008
Sonunda başardık ve PARİS teyiz.Sabah 04:00 de kalktık,Sayın kocam kuzenim ile beni havaalanına bıraktı.Uçağımız 07:40 ta idi 08:00 de kalktı.Fransa saati ile 10:30 da Charles De Gaulle havaalanına indik.Uçak biraz uzun geldi.Çıkışta hiç bir problem yaşamadan bir metro ile RER B trenine bindik.GARE DU NORD da indik.LIGNE 4 ile SAİNT-GERMAİN DES PRES ye geldik.Hızlı tren ve metro beni çok şaşırttı.Tıpkı bizim banliyöler gibiydi.Kirli ve eski ve çok zenci vardı.Otelimize saat 13:00 de vardık ama odamız hazır olmadığı için 14:30  a kadar gezmemiz gerekti.Bizde MUSEE D’ORSAY a kadar yürüdük, oradan kırmızı otobüse bindik, güzel bir şehir turu yaptık.EIFFEL ın orada arkadaşlarımızdan biri otobüsü kaçırdı.Saat 16:00 da odamıza geri döndük.Odalarımız çok şirin pek küçük.Arkadaşımız oteli bulup geldi.Karnımızı doyurmak üzere yola çıktık.Epey yürüdükten sonra LE TRAIT D’UNION diye bir cafe bulduk.Union burger+cesar salade+club sandviç+curry poulet sipariş ettik ve yedik.Otelimize döndük Ayşen gelmişti.Onların odasında biraz oturuduktan sonra yola çıktık.SAİNT-GERMAİN bulvarında ters yöne yürüdük.Çok güzel mağazalar , cafeler vardı.CAFE MABİLLON da oturduk.Sıcak çikolata içtik şahaneydi.Beni uyku çok sıkıştırdı..Otelimize döndük ve hemen uyuduk.
20 Nisan 2008
09:15= Dün akşam yürürken kahvaltı için bir takım cafeler gözümüze kestirmiştik.LA CROİSSANTERİE de kahvaltı yaptık.4 peynirli sandviç , çikolatalı ve üzümlü croissant ve sıcak çikolata yedik.Sonra saat 10:07 de kırmızı otobüse MUSEE D’ORSAY ın oradan bindik.OPERAnın orada indik.Tüm dükkanlar kapalıydı.Sonra CHAMPS ELYSEE ye gittik.ARC DU TRİOMPH u gezdik.caddede dolaştık.Bir cafede oturduk crepe yiyip chocolat  içtik.Çok yağmur yağdı.CAFE RİCHARD da oturmuştuk.Yağmur hafifleyince yine otobüse binip EİFFEL e gittik.Ben hariç herkes kuleye çıktı.Çok kalabalıktı.Kızlar çok geç döndü, ben yürüdüm , oturdum , patates +sıcak şarap yiyip dondurmada yedik.Oradan NOTRE DAME kilisesine gittik.Ayini izledik, çok büyüleyici idi yine.Sonra SEİNE nehrinde tekne ile tam tur yaptık.Turumuz bitince otele döndük, yarın EURODİSNEY için yolu öğrendik sonra yemek için yine çıktık.Arkadaşlarımızdan birinin bildiği DEL ARTE italyan restaurant ına geldik.Pizza yedik ve otele dönüp hemen uyuduk.
21 Nisan 2008
Sabah 06:30 da uyandım , banyo yapıp hazırlandım.Saat 08:00 de lobbyde buluştuk.ODEON metro istasyonunun orada kahvaltı ettik.Saat 09:00 da yola koyulduk.RER A bozuldu ve müthiş bir yağmur başladı.Saat 10:30 gibi DİSNEYLAND a vardık.Birer yağmurluk aldık kuzenim ile birlikte.Saat 15:00 e kadar oradaydık.Çok yorucuydu, eğlenceli idi.Daha sonra GALLERİ LA FAYETTE e geldik.Mc DONALD’S da yemek yedik.Herşey çok pahalıydı. H&M ve C&E yi gezdik.Otele döndük.Sonra şarap içmeye çıktık.3 kişi bir şişe şarap içtik , sonra ben üzerine nutellalı GAUFFRE yedim.
22 Nisan 2008
Sabah kahvaltımızı yaptıktan sonra SACRE-COEUR e gitmek için yola çıktık.Çok güzeldi , herkes memnun oldu gitmiş olmaktan, oradan POMPİDOU ya gittik.Enfes dondurma yedik ve benim ayakkabıcıyı aramaya koyulduk.2 çift ayakkabı aldım , oradan çikolatacıyı aramaya başladık.Oradanda 4 paket fransız çikolatası aldım.LOUVRE un bahçesinden geçtik çok güzeldi.Yürüyerek otele döndük.Akşam yemeğimizi Mc Donald’s da yedik.Ben kuzenim ile benim yemeğimi beklerken sol yanıma iri bir zenci geldi ve tepsilerin konduğu rafa olanca gücü ile vurarak birşeyler söyledi daha doğrusu bağırdı.İnanılmaz çok korktum , arbede çıktı , sonra adam gitti ama benim yaşadığım bana yetti.Otele yaklaşınca MONOPRİX ye gittik kuzenim ile birlikte, kendim için birçok şey aldım.Akşam sonra 4 kız DEUX MAGOTS da kahve içtik.Ve ben hemen hemen tüm gece uyuyamadım.Hem kahveden hem yorgunluktan hemde Mc Donald’s da yaşadığım korkudan.
23 Nisan 2008
Sabah 08:30 da lobby de buluştuk.Bir arkadaşımız gitmişti.CROİSSANTERİE de kahvaltı ettik , oradan bir arkadaşımız da bizden ayrıldı , biz üçümüz LOUVRE a gittik.Keyifliydi.Ama sonuna doğru ben çok bunaldım.Kalabalık ve sıcaktan , uykusuzluk , yorgunluk bir yandan , dönüş yolu stresi bir diğer yandan .Geze geze otele döndük, kitap ve ilaç aldım.Otel hesabımızı kapattık.Ve saat tam 13:00 de metrodaydık.Havaalanına geldik , karnımızı doyurduk, parfüm alışverişi yaptık, check-in yaptık.Ve şu anda saat 17:48 , uçağımız 17:35 idi , daha ne kadar rötar yapar bilemeyiz.AMA HERŞEY ÇOK GÜZELDİ.

Yorumlar

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Dikiş Makinamın Çözülmüş Sırları :)

Resim
Makinamı satın alalı yıllar oldu.Aldığım bayii bana hiçbirşey öğretmediği gibi kılavuz bile vermedi.Sadece içinden çıkan standart kurulum kılavuzu ve makina ile başbaşa kaldım.Kime ne sorayım bilemez durumda :( Singer uluslararası sitesine girdim bir iki bişi öğrendim , deneye yanıla yol almaya çabalarken , birgün bu SİNGER sitesinde gördüğüm değişik iğne ve ayakları almaya karar verdim , kendime bir liste yaptım ( sanki bu arada makinayı tam kullanabiliyormuş gibi , ama önüne geçilmez merak ve alma arzusu işte ).Beşiktaşta işyerime yakın olduğu için balık pazarı içinde küçük bir singer satış ve servisi buldum.Listemdeki birçok ayak ve iğneyi aldım ve kadıncağıza musallat oldum.Derdimi anlattım , makinam var herşeyim var ama bu makina hep bildiğini yapıyor beni dinlemiyor , ayarlayamıyorum , hızlı hareket ediyor , kumaşların altına ip topluyor , ip kesiyor falan falan , kadıncağız makinayı benden alsaydın sana özel ders yapabilirdim gibi saçma birşey söyledi sonrada makin...
Devamı

Çaydanlık Örtüsü

Resim
Ebru sık sık çaydanlık örtüsü dikiyor ve öyle de güzel süslüyordu ki .Çok sevimli buluyordum ama hiç kullanmayacağımı düşündüğüm için dikmek aklıma gelmiyordu.Malum insan alışkanlıklarından zor vazgeçtiği gibi yeniliğede kapalı veya kör oluyor. ... Halbuki biz hep çayımızı bardağımızda soğutup içiyoruz , kaynar çay içmeyi sevmiyoruz.Çayı demledikten sonra altını kapatıyordum , çok soğuduğu zaman özellikle kışın tekrar altını açıp ısıtıyordum.Halbu ki bizim için ne büyük bir lüksmüş yahuuu... Şimdi siyah veya bitkisel çay demlediğim zaman , altını kapatınca demliğimin elbisesini giydirip yanımıza getiriyorum , ne çayımız soğuyor ne de sıkça kalkıp oturuyorum , seyretmesi de keyifli çünkü masa da bile tencere demlik gibi şeylere tahammül edemiyorum , böyle olunca üstüne bir de keyif alıyorum.
Devamı

KISIR ve MERCİMEK KÖFTESİ

Benim için önemli 3 tane yemek kitabım var , BEREKETLİ OLSUN Gönül CANDAŞ ,BÜYÜK YEMEK KİTABI Emine BEDER ve RAMAZAN YEMEKLERİ Ümit USTA , aslında PORTAKAL AĞACIndaki tarifler genelde kusursuz oluyor . Kısır yapmak istedim , geçmişte bir kaç kez yapmıştım ama tarifi hatırlamadığım için bu üç kitabımı karıştırdım , Ümit Ustada buna ilişkin tarif bulamadım :( Kısır a niyetlenince neden mercimek köfteside yapmayayım dedim. Her iki kitaptaki tarifleri birleştirmeye ve aklıma yatan biçimde ikisinide yaptım , kısır da yeşillik az olmuştu ve rengi daha kırmızı olabilirdi , mercimek köftesine de maydanoz koymak iyi fikir değilmiş.Ama bence lezzetleri yerinde idi .Bu arada her iki tariftede kısır için kuru soğan önerilmişti birince çiğden ince doğranmış birinde ise yağda pembeleştirilen soğan deniyordu ama ben hiç kuru soğan kullanmadım ..... KISIR : 2 su bardağı ince bulgur 7-8 dal taze soğan ( artırmakta fayda var bize göre ) 2 domates ( kabukları soyulmuş küçük küçük doğranmış ) 1/...
Devamı